AYİDER BASIN AÇIKLAMASI

 

12.05.2023 tarihli Resmi Gazete de Planlı Alanlar İmar Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik yayınlanmıştır.

Bu yönetmelikte olumlu gelişmeler tarafımızdan gözlenmekle birlikte Kentsel Dönüşüm sürecinin tamamen durmasına yol açacak gelişmeler ortaya çıkmaktadır.

İlgili yönetmeliğin “Madde 1- b) İçerisinde konut yer alan zemin hariç 4 kat ve üzeri binalarda kapalı çıkma yapılamaz. Ancak kapalı çıkma yapılamaması nedeniyle parselin plan ve bu Yönetmelikle verilen emsal haklarının kullanılamadığı durumlarda; arka bahçe mesafesi 2 metrenin altına düşmemek kaydı ile arka bahçeye en fazla 1 metre taşacak şekilde, sadece kolon ve/veya perdelerden (bunların zemin altında temele kadar devam eden bölümleri dahil) oluşan kapalı çıkmasız bina uygulamalarında, belirtilen taşıyıcı sistemin çevrelediği alan bahçe mesafesi ve taban alanı ihlali sayılmaz. Emsal haklarının bu şekilde dahi tamamen kullanılamaması halinde, parselin yol sınırlarına 4 metreden fazla yaklaşmamak kaydı ile ön bahçeye en fazla 1 metre taşacak şekilde aynı uygulamaya müsaade edilir. Bu alanın hiçbir kenarı duvar veya herhangi bir malzeme ile kapatılmaz ve bahçe niteliği ortadan kaldırılamaz. Bu fıkra kapsamındaki uygulamalarda hiçbir şekilde çıkmalı olarak tasarlanmış olan binaya göre emsal artışı sağlanamaz. Zemin+4 katı geçmeyen binalarda ise kapalı çıkma yapılması durumunda; çıkmayı teşkil eden konsolun mesnetlendiği/bağlantılı olduğu kolonların, Türkiye Bina Deprem Yönetmeliğinin eki Esasların 7.5.1 maddesinin (a) bendi kriterlerine uygun kirişler ile birbirine bağlanması suretiyle çerçeve teşkil edilmesi zorunludur” anlatmak istediği Zemin Kat hariç 4 kat dahil ve üstünde kat adedi olan yapılarda kapalı çıkma izni ortadan kaldırıldığı için emsal hakkından gelen kayıpları önlemek adına sadece yol cephelerinde 4 metreye kadar, arka bahçede ise 2 metreye kadar yeni yapı izni verilmektedir. Bu durumda özellikle dar parsellerde komşu parsele (yan bahçeye) çıkma yapılarak yeni yapı kurmak mümkün olmayacaktır. İşin ilginç tarafı ise mevcut kapalı çıkmalı konutların bu yönetmelik kapsamında emsal haklarını koruyarak yenilenemeyeceğidir. Bu yönetmelik kapsamında yapılacak yapılarda arka bahçeye doğru uzatılarak statik açıdan daha tercih edilmeyen yapılar oluşacaktır. Aynı zamanda plan ergonomisi, mimari estetik ve mülkiyet paylaşımının zarar görmesi kaçınılmazdır. Konumuz yönetmelik ile Türk İnşaat Mühendisliğine ve onları denetleyen Yerel Yönetimdeki mühendislerimize güvenilmediği ortaya çıkmaktadır.

Dünya’da inşaat alanında bir tarafta en iyilerdeniz diye övünürken diğer tarafta 3. Dünya Ülkesi olduğumuzu ortaya koyduğumuz bu yönetmeliğin, başta İstanbul olmak üzere büyük kentlerde Kentsel Dönüşüm sürecini sekteye uğratacağını düşünmekteyiz. Yüzbinlerce binanın yenilenme süreci durarak vatandaşlar kaderine terk edilecektir.

Başta İstanbul olmak üzere kentlerin önceliği yeni rezerv alanlarda proje geliştirmek(!) yerine riskli yapı stoğunun doğru tespiti ile mimari estetiği sağlayan, sürdürülebilir yapı malzemeleri ve doğru mühendislik ile yenilenmesini sağlamak olmalıdır. Bu yönetmeliğin ilgili maddelerinin alanında uzman kadrolar tarafından ivedilikle revize edilerek düzeltilmesi gerekmektedir.

ANADOLU YAKASI İNŞAAT MÜTEAHHİTLERİ DERNEĞİ