1-Yeşil kentler, yeşil binalar ve enerji verimliliği özelinde ne tür çalışmalar yaparak toplum genelinde farkındalığı arttırabiliriz?
Atıkların yüzde 60’ından ve elektrik tüketiminin yüzde 70’inden binaların sorumluğu olduğunu düşünürsek, her gün inşa ettiğimiz binalarla geleceğimizi biraz daha tehlikeye atıyoruz. Kentsel dönüşüm, binaların yeşil bina olması için
önemli bir firsat. Bu anlamda kentsel dönüşümün İstanbul’daki kalbi sayılacak Kadıköy’deki binaların yeşil binaya dönüştürülmesi için Türkiye’nin ilk yerli yeşil bina sertifikası ÇEDBİK-Konut’u veren Çevre Dostu Yeşil Binalar Derneği (ÇEDBİK) ile bir protokol imzaladık.
2- Anadolu Yakası’nda sektör paydaşlarının acil olarak çözüme kavuşturması gereken konu başlığı nedir?
Sadece Anadolu Yakası’nda faaliyet gösteren inşaat şirketleri için değil, tüm inşaat sektörünü yakından ilgilendiren is güvenliği konusunda Kadıköy Kaymakamlığı ile birlikte eğitimler düzenledik. Anadolu Yakası’nın en önemli gündem maddelerinden biri olan yüzde 25 ek emsal kararının uzatılması, haksız uygulamanın önüne geçilmesi için Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile yaptığımız görüşmelerin sonucunda, ek emsal süresinin 01.01.2017 tarihine kadar uzatılmasında ciddi katkı sağladik. Ayrıca Istanbul Büyükşehir Belediyesi’nde askıdaki plan değişikliğine itirazda bulunduk. Binaların 15 kat ile sınırlandırılması, kentsel dönüşümün ana hatlarından biri olan yeşil alanları ve sosyal donatıları da sınırlandıracaktır. Kentsel dönüşüm konusunda diğer bir önemli konu ise dönüsümün parsel bazında değil, ada bazında olmasından yanayız.
3- Yabancılara konut satışı; rakamlara yansıdığında Avrupa Yakası, Anadolu Yakası’nın önünde yer alıyor… Aradaki fark konut arzının çeşitliliğinden mi ileri geliyor yoksa fiyat, lokasyon gibi kriterler mi tercihleri etkiliyor?
Konut sektörü her zaman Avrupa yakasinda, Anadolu yakasına göre daha hızlı ilerlemiştir. Anadolu yakasında daha butik projeler hız kazanırken, Avrupa yakasında markalı büyük konut projeleri daha çok yer almıştır. Bunda eskiden itibaren Avrupa yakasının İstanbul iş yaşamının kalbi sayılması, bu yüzden de insanların işlerine yakın olması nedeniyle Avrupa yakasını tercih etmesi yatmaktadır. Son yıllarda Türkiye’nin önemli şirketlerinin operasyon merkezlerini Anadolu yakasına taşıması, arsa fazlalığı, inşaat firmalarını markalı büyük konut projelerini Anadolu yakasında da inşa etmelerine sevk etti.
4- Anadolu Yakası’ndaki kentsel dönüşüm faaliyetlerini rakamlarla açar misiniz? Mevcut, ruhsat aşamasında ve gelecekte dönüşüme girecek bina sayıları ilçelere göre nasıl dağılım gösteriyor?
Türkiye’de 20 milyonun üzerinde konut bulunuyor ve bu konutların 3’te l’i kentsel dönüşümle birlikte yenilenme sürecine girdi. Kentsel dönüşümü Kadıköy odaklı düşündüğümüzde, gelecek 10 yilda çok farklı bir kadiköy siluetiyle karşi karşıya kalacağız. Kadıköy’de 20 bin 406’sı konut, 889’u işyeri olmak üzere 22 bin 295 birim risk altında bulunuyor. 2012’de 221, 2013’te 329, 2014’te ise 678 bina için ruhsat alındı. 2015 yılı itibariyle bu sayı 1000’i geçti. Bu yıl sonunda da bu sayı katlanmış olacak. Kadıköy’den sonra kentsel dönüşüm Kartal’da da hiz kazanmaya başladı. 460 bin nüfuslu ilçede 130 bin bina bulunuyor ve bu binaların yarısı dönüşecek. 2017 yılı itibariyle Üsküdar’da kentsel dönüşüm çalışmaları başlayacak. Kentsel dönüşüm en az 15 yıl daha devam edecektir.
5- AYİDER çatısı altında mimarlar, geliştiriciler ve müteahitler bulunuyor… Sektörün bu üç ayağının Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’ndan kurallar ve düzenlemeler çerçevesinde ne tür beklentileri bulunuyor?
Net olarak beklediğimiz; yapılan plan değişikliklerinin hiçbir boşluğa mahal birakmayan bilgiler içermesi ve uygulamada bize kolaylıklar sağlanmasıdır. Sürekli plan değişikliklerinden ziyade bir master planın artık oluşturulması gerekmektedir.
6- Sizce kent sakinleri, çağdaş yaşam alanları oluşturulmasına katkı sağlamak adına yeterli çabayı ve girişimi gösteriyor mu?
Ne yazık ki ülkemizde hiçbir alanda vatandaş hakkını aramak adına bir çaba içerisinde bulunmuyor. Ülkemizde vatandaşın hakkını aramasına yardımcı olması, belirli sorunlara çözüm üretmek için birçok STK bulunuyor; ancak üye sayıları yeterli düzeyde değil. Vatandaş su an kentsel dönüşüme bir rant olarak bakıyor. Herkes kentsel dönüşüme vereceği evin kendisine ne getireceği, müteahhittin kendisine ne kadar taşınma ve kira yardımı yapacağını sorguluyor. Binada hangi inşaat malzemelerinin kullanılacaği, ne kadarlik bir alanın yeşil alan olarak ayarlanacağı, binada kullanılan malzemelerin bir yangina karşı dayanıklı olup olmadığı gibi en önemli sorular, vatandaşın ne yazık ki gündeminde değil. Vatandaşlar da bu anlamda yanımızda durmalı, sadece bugünlerini değil, geleceklerini de düşünmeliler.
Last modified: Eylül 6, 2024