Bağdat Caddesi’ndeki Dönüşüme Dair Farklı Hassasiyetler

Bağdat Caddesi, İstanbul’un simge bölgelerinden. Geçtiğimiz yıllarda başlayan “yüksek kira” sorunsalı bir yandan bazı markaların caddeyi terk etmesine yol açarken diğer yandan global markaların satın alma sürecini beraberinde getirdi. Yıkılıp yeniden yapılmalar yanında mevcut binalara yapılan tadilatlar ile ticari tarafta bir yenilenmedir gidiyor. Öte yandan kentsel dönüşümün “yık yap” modeli Bağdat Caddesi ve çevresi için “parsel dönüşüm”ün sorunlarını net göstermeye başladı. Bir yandan yükselen daire fiyatları öte yandan azalan yeşil alan, yoğunluğu destekleyen ama genleşmeyi öngöremeyen bir devinim ile devam ediyor. İstanbul deprem senaryoları içinde en önemli parametre “teknik anlamda güvenli ve sağlıklı yapılar” şüphesiz ama dönüşüm afete hazırlık yanında “insan’a hizmet etmiyor ise sorun büyük.

20 YIL DEVAM EDECEK

Bağdat Caddesi Utarit İzgi, Mahmut Bir, Rebii Gorbon, Zeki Sayar gibi mimarların eserleriyle dolu iken bölgede 1950’lerde İstanbul’un yoğun göç durumu karşılığında insanlara yeni yaşam alanları açmak için birçok köşk ve konak yıkılmış. Tarihsel sürece gönderme yapan HSN Mimarlık Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Can Nalbantoğlu, 2012 ile hem tasarım hem üretimde yeni bir sürece girildiğini, 4-5 katli apartmanların yerini, mimarlardan ziyade mevcut yönetmeliklere göre çizilen projeler ve arsa sahiplerinin isteklerine göre hazırlanan diş cepheler ile 10-11 katli apartmanların aldığını söylüyor. “Kentsel dönüşüm tamamlandığı zaman ki önümüzde daha minimum bir 20 yıl daha bulunuyor, Cadde estetik kaygıların geri planda kaldığı, aynı tarz mimari özelliklere sahip, yeşilden uzak projelerden oluşacaktır” diyen Nalbantoğlu, “Şu anda sadece depreme karşı güvenlikli hale gelindiğini; yeşil alanlar, sosyal donatılar ve mekânın ruhunu taşıyan mimari ögelerin görmezden gelindiğini” vurguluyor.

İSİMLER SADECE TABELADA

Bağdat Caddesi ve çevresinde 30 yıldır 50’nin üzerinde konut projesi geliştiren Aydoğan İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı İrfan Aydoğan, “Parasi olan herkes müteahhit olabilmektedir, oysa bu işi yapacak olan firmaların teknik yeterliliğinin sağlanması ve kontrolü için çalışmaların gerek kamu gerekse sektör temsilcileri tarafından bir an önce yapılması gerektiğine” dikkat çekerken, şu an Cadde’de devam eden bazı inşaatlarda teknik isimleri sadece tabelada gördüklerini belirtiyor. Aydoğan, teknik bağlamda pek çok gereğin üzerinde daha titiz durulması gerektiğini dile getiriyor.

Anadolu Yakası İnşaat Müteahhitleri Derneği Başkanı Melih Tavukçuoğlu, “Şu anda kentsel dönüşümden ziyade kentsel yenileme söz konusu” diyor. “Kentsel dönüşüm başladığından beri dönüşümün lokomotif ilçesinde binaların sadece yüzde 10’unu yenileyebildik; 25 bin bina daha yıkılmayı bekliyor. Her yıl ortalama 1000 bina kentsel dönüşüme giriyor. Bu da yaklaşık dönüşümün 20 yıl daha süreceği anlamına geliyor. AYİDER olarak parsel parsel dönüşüm yerine ada bazında dönüşümden yanayız. Dönüşüm gerçekleşirken altyapı sorunları göz ardı ediliyor. Özellikle Bağdat Caddesi için emsal transferi de söz konusu olabilir. Bir adada yaklaşık 30 parsel bulunuyor. Adada 5’li proje yapılabilir. Parseller arasında imar transferi olabilir. Böylece boş arazilerde yeşil ve sosyal alanlara yer verilebilir. Böylece arsa stoku sorununun da önüne geçilmiş olabilir. Bağdat Caddesi’ni dünyanın diğer önemli alışveriş caddeleri gibi trafiğe kapatılıp, tamamen yeme içme ve alışveriş caddesi konumuna getirilebilir” diye devam ediyor.